Her Şey Gelip Geçicidir

17. Dezember 2015
Posted in Makale
17. Dezember 2015 Ismail Kilic

Dünya Fani Ahiret ise Bakidir. Yani Dünya hayatı gelip geçicidir, Ahiret ise kalıcıdır.

Önemli olan şu Dünya hayatında geride hoş bir seda bırakmaktır.

Muhteşem Süleyman devrinin şairi Baki de bu konuda şöyle seslenmiştir.

“Avazayi bu Aleme davud gibi sal, Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş.” (Alemde sesin Hz. Davud gibi çınlasın!.. Gökkubbede baki sadece hoş bir sedan kalsın.

Malum güzelliği ile dillere destan olan Hz.Yusuf  (a.s.) kuyuya atıldı. Sonra köle olarak Mısıra götürüldü sonra iftiraya uğradı sonrası malum zındana atıldı sonrada Hikmeti Hüda Mısır a Sultan oldu en sonunda da her şeyini geride bırakarak dünyadan göç etti.

Dillere destan olan maddi güzelliği soldu ama manevi güzelliği devam etmekte ve kalplerde yaşamaktadır.

“Karun kadar malın olsa ne fayda” sözüyle darbımesel olan Karun malıyla arakasından kötü bir ün bırakarak  yerin dibine geçti

Bu Dünya da her şey fena bulacak önemli  olan arkadan güzel  bir intibah bırakmaktır.

İnsanoğlu bütün dünyaya sahip  olsa bile bu  büyük  bir  kazanç değildir. Çünkü bu sahiplik geçicidir, ve  mecazidir, asıl sahip Allah tır, ayrıca bu güne kadar keşfedilebilen çapı on milyar ışık yıllık maddi  kainat  yanında dünya  bir zerre değildir. “Öyleyse dünya hayatından insan için en büyük kazanç nedir.” denecek olursa şüphesiz bu Allah rızasıdır. O nun rızasını  kazanan iyi  ve  güzel olan  her şeyi kazanmıştır. Öyle iyi ve güzel ki dünyada ona insanların hayali  bile  ulaşamaz. Onun için müminlerin biribirine en hayırlı duası ve teşekkürü,     “Allah razı  olsun”  cümlesidir.

En önemlisi de Ahiret için salih ameller işlemeye gayret etmektir.Bu konuda Yüce Rabbimiz (c.c.) “Servet ve oğullar dünya hayatının süsüdür. Ölümsüz olan iyi işler ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı hemde ümit etmeye daha layıktır.” (Kehf: 46.) buyurmaktadır.

Bilim adamları  Dünya nın yaşının ortalama 4-5- milyar sene olduğunu bildirmektedirle. Bu süre zarfında milyarlarca insan geldi geçti. Bu dünyadan neler gelip geçmedi ki kimler gelip göçmedi ki!

Yunusumuzun dediği  gibi. Sular hep aktı  geçti, Kurudu vakti geçti, Nice Han Nice Sultan, Tahtı bıraktı geçti, Dünya bir Penceredir, Her gelen baktı geçti…

Bu dünya dan ilk İnsan ve ilk Peygamber  olan Hz. Ademden son Peygamber sevgili  Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.) arasında binlerce Peygamber  gelip  geçti. Hepsine selam olsun.Bu Peygamberlerden  bazılarını burada yad edecek olursak,

Hayat sürdüğümüz şu Dünyada ortalama 10 asır (bin sene) yaşayan beşeriyatın ikinci atası Neciyullah Hz. Nuh geçti.

Zamanın en kudretli Kralı Nemruda Hüccet (söz) ile galip  gelen,Hayatı hiçe sayarak, ölüme meydan okuyarak cehennemi andıran ateşe atılırken,  Hz. Cebrailin  bir  isteğin  varmı  sorusuna hayır  “Hasbunallahu ve ni mel vekil” Allah bana yeter diyen, Halilurrahman Hz. İbrahim de göçtü.

İlahlık davası  güden Firavuna karşı meydan  okuyan Allah ın izniyle asasıyla denizde yol açıp Firavun ve askerlerini suya gark eden Kelimullah Hz. Musa da göçtü.

İnsanlara ve Cinlere hükmeden hayvanlara söz geçiren, kendisinden başka hiç kimsye nasip olmayan büyük  bir Mülk sahibi olan hem  paygamber hem de Sultan olan Hz.Süleymanda bu dünyadan göçtü. Şairin dediği gibi “Sultan Süleymana kalmayan dünya, yerinden oynar bu dağlar bir gün” Eskilerde ne güzel demiş, “Sultan Süleymana kalmayan dünya bize mi  kalacak”

Alemlerin  Maliki ve Meliki  olan Cenabı Hakk (c.c.) un “Biz seni Alemler rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya.107.) buyurduğu Habibullah Hz Muhammed (a.s) da göçtü. ”

Ve yine eskiler  “Peygamberler Sultanı Hz. Muhammed Mustafaya kalmayan dünya bize mi kalacak” derlerlerdi.

Bilindiği gibi Sevgili Peygamberimiz hem İnsanlara ve Cinlere gönderilen son Peygamber di hem de Devleti ve Orduları ve de Maliyesi  olan  Saltanat Sahibi Sultan Peygamberlerdendi.Ama O Şanlı Elçi fakir bir kul olarak sade bir hayat yaşamayı tercih etti. Baki Aleme göçmeden önce  Dünyanın en büyük adası olan Arap yarımadasına Hakim oldu öyle ki bu gün bu  yarım adanın üzerin de 6.7 devlet  bulunmaktadır.Resülü Zişan Efendimiz önce kalpleri  sonra beldeleri  Feth etti, aynı zamanda O kutlu Nebi  kendinden  sonra gelen Fatihlerin önderi ve kılavuzu oldu.

Burada şunu da hatırlatacak olursak belki yadırgana bilir ama bütün  Peygamberler hepsine selam olsun hem birer pedagog,hem  psikolog,hem sosyolog, hem de kalplerin tabibi olan bu mümtaz şahsiyetler insanlara doğru yolu gösteren önderlerdirler.

Aynı zamanda bu Peygamberler tabiri caizse birer muciddirler bu gün kü ilmin ve bilimin öncüleri onlardır.

Günümüz Teknik ve teknolojisinin bu seviyeye gelmesinde insanlık onlara çok şey borçludur çünkü İlim ve bilim adamlarına bu şahsiyetler ilham kaynağı olmuştur.

Evet bu Dünya dan İslamın güzelliklerini  ve  medeniyetini Medineden  alıp  Madride (İspanya) e oradan da bütün Dünya ya yayan ortalama yüz yirmi bin Sahabeyi  Kiram gelip  geçti.

Allah hepsinden razı  olsun.

Bu mubarek İnsanların içinden gelen Hülefai Raşidin dediğimiz Hz. Ebu Bekir. Hz.Ömer Hz.Osman, Hz. Ali de göçtü. Bu Raşit Halifeler Peygamber Efendimizin darı Fenadan darı Bekaya  göçtükten sonra  632-661 yılları  arasında İslam Aleminin yönetimini üstlenene ilk dört büyük  halifelerdir.

Batılı kaynaklarda kasıtlı olarak her ne kadar bahsedilmese de veya basit  gibi  gösterilsede bu mümtaz insanlar Dünya Tarihine  damgasını  vurup Dünyaya hükm eden Sultanlar ve mümtaz insanlardır.

Kısaca bahs edecek  olursak Peygamber Efendimiz zamanında iki süper  güç  vardı. Bunlar  Sasanı-İran imparatorluğu bir diğeri  ise Bizans İmparatorluğuydu, Hz. Ebu Bekir her iki zalim  süper gücede başkaldırdı. Başa geçer geçmez Arap yarımadasında barış ve Adeleti tesis ettikten sonra Fetihlere başladı,Irak onun döneminde feth edildi.

Hz. Ömer döneminde ise İran imparatorluğunun önemli  bir  kısmı, vede  Bizans toprakları dahilinde olan Suriye, Filistin,Mısır onun döneminde feth edildi. Burada Erzurum un da Hz. Ömer zamanın da  fethedildiğini hatırlatalım.

Hz Osman dönemine gelindiğin de İran ın fethi  tamamlandı yani süper güçlerden biri tarihe karıştı ve yine Trablusgarb ve Tunus feth edildi. Bir yandan İslam orduları Kafkaslara girdi, diğer yandan İslam donanması Kıbrıs seferine çıkıp Kıbrıs adası vergiye bağlandı, Rodos adası Onun zamanında feth edildi. Bu dört halife böylesine  geniş coğrafya ya Hakim olmuşlar ve Adeletle  hükmetmişlerdir.

Burada bahsedilen Fetihleri  İstila ile  karıştırmamak lazım kısaca arz edecek olursak, Feth etmek demek Feth edilen  topraklarda Adeletle hükmetmek ve bu topraklarda yaşayan insanların mal ve can emniyetini sağlamak demektir.

İstila ise alınan  topraklarda kaos çıkarmak,yer altı ve yer üstü kaynaklarını sömürmek vede insanlarına zulm etmektir. Bu durumu Tarihlerden okuyup günümüzde de buna defaatle şahit olmaktayız.

Ve yine burada islam tarihinde dünyanın geçici ve fani  oluşunu anlamak için kısaca bazı şahsiyetlerden bahs edecek olursak. Sahabeden Katıldığı yüzü aşkın savaşta yenilgiye uğramamış, Peygamberimizin “Seyfullah= Allah ın kılıcı”  dediği ünlü komutan yenilmeyen nadir tek komutan Hz. Halid b. Velid de bu dünyadan göçtü. İslamı yaymak amacıyla Kuzey Afrikaya seferler  düzenleyen.,

Tunus Fatihi, İlahi kelimetullah  ın yücelmesi  ve yükselmesi  için çıktığı seferin de Tunca civarın da Atlas Okyanusuna dayandığında  “Ya Rabbi! Eğer önüme çıkan şu deniz olmasaydı,senin yolunda cihad ederek daha ileri  giderdim,senin ismini öteler ötesine duyururdum!” diyen Ukbe b. Nafide de  göçtü.

Eski adıyla Endülüs Fatihi  İspanya ya geçtikten sonra Gemileri  yakıp  “Ey insanlar kaçış  nereye düşman önünüzde deniz arkanızda” diyen  Tarık  b.  Ziyad da  göçtü.

İkinci süper güç olan Bizans ın başkenti olan  Kostantiney  (İstanbul) i  kuşatırken, Atını denize sürerek “Ya İstanbul  beni alır ya da ben İstanbulu” diyen, karada gemileri  yürüten  Sultan Fatih Mehmet Han da göçtü.

Nice Krallar  nice Sultanlar  nice diktatörler nice  tağutlar hani nerede hepsi gelip geçti. Yerlerinde  yeller esiyor bir çoğunun esamesi  bile  okunmuyor. Aslında mezarlıklar  bize Dünyanın fani oluşunu ve hiç kimseye kalmayışını en güzel ve en bariz bir şekilde anlatmaktadır. Bu konuyu Akifimiz en güzel bir şekilde şöyle dile getirmektedir.

“Bil ki! bir mezar taşıdır, insandan yarına kalan, ve unutma! onuda başkası yaptırır, gerisi  yalan…Maalesef çoğunun mezar taşı bile kalmadı.Önemli olan şu gök kubbede hoş  bir seda bırakmaktır.

Bunun için de biz peygamberleri, ve O nların yolunu takip eden güzel  İnsanları iyilikle anıyoruz  onlar için Selam ve dua okuyoruz. Dünyada kötü bir iz bırakan müstekbirleri ise lanetle yad ediyoruz.

Yeryüzünde İslam öncesinden nice İmparatorluklar, Krallıklar  nice Devletler ve Milletler hani  nerede heyhat hepsi gelip geçti. İslam sonrasında ise Dünyaya Hükm eden Halifeler, Emeviler,Abbasiler,Selcuklular,Üç kıtaya hükm eden Osmanlılar da gelip geçti.

Günümüz  Dünyasında  iki  zıt kutup dan  S.S.C.B. ve onun ideolojisi Kominizim çöktü, Kapitalizim de bir gün çökecektir. İslam ve İnsanlık aleminin  üzerinde dolaşan bu zulüm dalgaları bir gün elbet bertaraf olup geçecektir İnşaallah. Günümüz zalim süper güçler de birgün  miadlarını  doldurup İdeolojilerle beraber mutlaka bir gün  tarih sahnesinden çekilmek mecburiyetinde kalacaklardır. Biz 20 nci asır da parçalanan devletler ve yıkılan diktatörler gördük  yaşadığımız sürece de daha neler göreceğiç, gün geçtikce her şeyin, her canlının  geçici olduğunu daha iyi anlıyacağız.

Sevgili  Peygamber Efendimizin Muhtereme Valideleri Hz. Amine  Ebva da ölmeden önce Peygamberimize bakarak tarihi son sözlerinde her şeyin geçici olduğunu en veciz ve en güzel bir şekilde dile getirmiştir.  “Ey oğul her yaşayan ölür, her yeni eskir, yaşlanan herkes zeval bulur. Her şey fanidir gider.”

Şu Fani Âlemde zerreden kürreye Şems ten galaksilere kadar her şey gelip geçecektir. Sadece ve sadece Cenabı Hakkın Zatı kalacaktır. Şu Evrende her canlı mutlaka bir gün ölümü tadacaktır. Sadece ve sadece Mezar taşlarında yazıldığı gibi “Huvel Baki – Baki olan Allah  kalacaktır.

Velhasılı kelam Sözü Söz Sahibine bırakacak olursak.

Yüce Rabbimiz Furkanı Celilin de şöyle ferman buyurmaktadır.

“Yer üzerinde bulunan her canlı  yok olacak. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zatı baki kalacak.” (Rahman:26.27.)

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert

Durch die weitere Nutzung der Seite stimmst du der Verwendung von Cookies zu. Weitere Informationen

Die Cookie-Einstellungen auf dieser Website sind auf "Cookies zulassen" eingestellt, um das beste Surferlebnis zu ermöglichen. Wenn du diese Website ohne Änderung der Cookie-Einstellungen verwendest oder auf "Akzeptieren" klickst, erklärst du sich damit einverstanden.

Schließen