İlmin Önemi 2

23. Mai 2016
Posted in Makale
23. Mai 2016 Ismail Kilic

İslam Okumaya dolayısıyla İlime öyle bir değer vermiştir ki: İlmi, İmanın bile üstüne çıkarmıştır.

Ver nitekim bu konuda “O halde (Resulüm) Bil ki Allah tan başka hiçbir ilah yoktur.” (Muhammed. 19.) buyurulmuştur.

Bu ayeti kerimeden yola çıkarak bazı bilginler, İlim imandan daha üstündür demişlerdir.

Zira İman konusu ancak, İlim ile bilinmektedir. Çünkü İlim olmazsa nasıl iman edeceğimizi, İmanın şartlarını ve inancın daha doğrusu inanmanın kaide ve kurallarını bilemezdik, tam manasıyla anlayamazdık. Bu konuda Rahmetli İmam Gazali “İnsanı diğer canlı mahluklardan ayıran ilimdir. İnsan ancak ilim için yani Allah’ı bilmek için yaratılmıştır”  diye bu gerçeği dile getirmiştir.

 

İlmin güzelliğini anlatabilmek için İman konusuna birkaç cümle ile değinecek olursak;

İman bilindiği gibi İnsana verilen en büyük nimet (Vergi) tir. Hal böyle iken ilim imandan üstün kılınmıştır. Zaman İmanı kurtarma zamanıdır, bunun içinde daha çok okumaya, öğrenmeye ihtiyacımızın olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız,  artı İlim Akıldan da üstündür, çünkü Akıl Allah’ı bulabilir, ancak İlim ve bilgi olmadan,  Akıl tam manasıyla Cenabı Hakkı anlayıp kavrayamaz.

 

Ve yine Allahın Teala nın  Sübut-i sıfatlarının başında “Hayat” (Allah Teala’nın hayat sahibi, diri olması) gelmektedir. Sonra ise hemen akabinde Allah’u Teala’nın „İlim“ (her şeyi bilmesi) sıfatı gelmektedir. Ve yine Allah’u Teala’nın bir isminin de “EL- Alim” olduğunu bilmekteyiz.

 

İlimin kendisi kıymetli olduğu gibi (eğer ilim ehli şuurlu biri ise)  sahibini de kıymetli ve değerli bir birey haline getirir. İlim paha biçilmez bir cevherdir, kıymeti ölçülemez bir değerdir. Nasıl olmasın ki Dünya ve Ahiret hayatı onunla değerleniyor. Onunla insan her iki cihanda mutlu ve huzurlu olabiliyor. Günümüz de maddeye gösterilen sevgi ve kıymet eskilerde aynı şekilde, hatta daha fazlasıyla İlme ve ilim ehline yani Alime gösteriliyordu, -eski derken ben o günleri gördüm, ve defalarca buna şahit oldum.

Aslında Alime yapılan bu hürmetin, bu saygı ve sevginin Alimin şahsına değilde, onun ilmine dolayısıyla, İlmin vede bilimin yegane sahibi “El-Alim” olan Allah’a gösterilmiş vede hürmet edilmiş olduğu bilmekteyiz.

Ve nitekim Mısır dönüşü Yavuzun yolculuk sırasında bir ara Büyük Alim İbn-i Kemalin atının ayağından sıçrayan çamurlar, Yavuz Sultan Selim Han’ın kaftanını kirletmişti. Bunun üzerine İbn-i Kemal mahçup bir şekilde atını geriye çekti ve ne yapacağını şaşırdı. Yavuz Sultan Selim Han ona dönerek “Üzülmeyiniz, alimlerin atının ayağından sıçrayan çamur, bizim için süstür, şereftir. Vasiyet ediyorum, bu çamurlu kaftan, ben vefat ettikten sonra kabrimin üzerine örtülsün.”  dedi.

 

Ve bu vasiyet vefatından sonra yerine getirildi. Bu hadiseyi bizlere hatırlatan o kaftan, ta düne kadar Yavuz Sultan Selim Han’ın kabri üzerinde, bir camekan içinde bir hatıra olarak saklanmaktaydı. Ancak son zamanlarda tamir için alınan bu kaftan maalesef yerine tevdi edilmedi. İnşaallah en kısa zamanda yeniden alındığı yere konulur.

 

Velhasılı kelam İlmin güzelliğini kısaca Ayet ve Hadislerle anlatacak olursak,

Allah,  şu hakikati: Kendinden başka hiçbir İlah olmadığını adeleti ayakta tutarak (delilleriyle, ayetleriyle) açıkladı. Melekler (bunu ikrar etti, hakiki) İlim sahipleri (nebiler, alimler) de (böylece inandı )” ( Al-i İmran. 18.)

Burada Allah’u Teala kendi zatıyla başladığı şehadette ikinci derecede melekleri, üçüncü derecede de ilim ehlini zikretmiştir. Allah’u Teala’nın ilme verdiği kıymeti anlatmağa yalnız bu ayet bile kafidir.

 

De ki, hiç bilenlerle bilmeyener bir olur mu? “ (Zümer: 9)

İlim öğrenmek her müslümana farzdır.

(İbn Mace, Enes den rivayet etmiştir. Ayrıca İmam Ahmed, İmam Beyhaki.)

Muhakkak ki hikmet, şerefli adamın şerefini artırır, köleleri de melikler seviyesine yükseltir.

(Ebu Nuaym “Hilye” de rivayet etmiştir.)

 

Bu bağlamda Salim b. Cud  “Ben köle idim. Beni 300 dirheme (Gümüş para) satın alan bir zat sonra beni azad edince, kendime iş aradım ve okumayı tercih ettim. İlim sayesindedir ki aradan çok zaman geçmeden, beni ziyarete gelen padişahı kabul etmedim” demiştir.

Hz. Ali (R.A.) Kümeyl’e hitap ederek “ Ey Kümeyl, İlim maldan hayırlıdır. Çünkü malı sen koruyacaksın, fakat ilim seni korur. İlim hakim, mal mahkümdur. Mal sarf etmekle azalır, İlim sarfiyatla çoğalır.

Yine Hz. Ali (R.A) “Bir Alim gündüzleri oruçlu olduğu halde harb eden, geceleride ibadetle geçiren mücahid abid den daha üstündür.“

Zübeyr b. Ebu Bekir: “Babam Irak da bana yazdığı bir mektubda şöyle diyordu: oku. Çünkü ilim, fakirliğinde servet, zenginliğinde ziynettir.”  demiştir.

Hz. Lokman da oğluna aynı tavsiyelerde bulunmuş ve demiştir ki: “Oğlum! Alimler meclisine devam et. Bahar yağmuru ile yeri yeşillendiren Allah hikmet nuru ilede, müminlerin kalbini aydınlatır.”

Hasan-ı Basri : „Alimlerin mürekkebi şehidlerin kanıyla tartılır ve ağır gelir demiştir.“

Ve yine Hasan-ı Basri  “Allah’u Teala’nın “Ey Rabbimiz bize dünyada da hasene ver, ahirette de hasene ver.” (Bakara. 201.) ayeti celilesinde zikredilen Dünyada ki haseneden murad ilim ve ibadet, ahirette ki hasene den murad da cennettir.”  diye belirtmiştir.

Sahabenin Alimlerinden, Muaz b. Cebel (R.A.) de “Okuyun öğrenin, zira Allah için ilim öğrenmek Allah’a karşı ta’zim (saygı, hürmet) ve ibadettir.

İlmi Müzakere (fikir alış verişinde bulunma) etmek tesbih, mübahasesi (ilim hakkında konuşma) Mücahade (Cihad) dir. Bilmeyene öğretmek sadaka, liyakatlisine (layık olana) bolca okutmak Allah’a yakınlıktır.

İlim yalnız ve kimsesiz yerlerde sıkıntıyı gideren bir arkadaş, doğru yola kılavuz ( Yol gösteren) zorlukta kolaylık ve sabır mercii (makam) dir.

İlim doslar yanında vezir, yabancılara yakınlıktır. Cennet yoluna ışık tutar.

İlim sayesinde Allah bir kısım insanları yükseltir, iyi işlerinde izlerinden giden rehber (önder) ve öncü yapar. İyilikleri anılır, eserleri kalır.

Melekler onları sever ve kanatlarını üzerlerine gererler.

Yaş ve kurudan her ne varsa, denizde ki balıklar, karadaki canlı varlıkar ay ve yıldızlara varıncaya kadar her şey, alimler için Allah dan mağfiret dilerler.

Çünkü İlim, kalb gözünü açar, karanlıkta gözlere ışık saçar, zayıflıkta bedene kuvvet verir, insanı yüksek mertebelere ve ebrar (iyiler) derecesine ulaştırır.

lim tefekkür, gündüz orucuna ve gece ibadetine denktir. Allahu Teala ya İtaat, ibadet, tevhid, saygı, şüpheli şeylerden korunmak, sıla yı rahm (Akaraba ziyareti) de bulunmak ilim ile olur. Helal ve haram ilim ile bilinir.

İlim öncüdür, amel ise ondan sonra gelir. İyilere ilham olur, fenalar ondan mahrum olur.”  diyerek ilmin güzelliğini dile getirir.

Allah u Tealadan hüsn-ü tevfik dileriz.

( Geniş bilgi için İyau ulümid-din. İmam Gazali. C/1.)

 

 

Selam ve Dua ile..

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert

Durch die weitere Nutzung der Seite stimmst du der Verwendung von Cookies zu. Weitere Informationen

Die Cookie-Einstellungen auf dieser Website sind auf "Cookies zulassen" eingestellt, um das beste Surferlebnis zu ermöglichen. Wenn du diese Website ohne Änderung der Cookie-Einstellungen verwendest oder auf "Akzeptieren" klickst, erklärst du sich damit einverstanden.

Schließen